utanc-hikayesi

2 Haziran 2020’ye bir utanç bıraktım kendi adıma. Ön yargının, bildiğini sanmanın, herkesi bir yapmanın utancı bu. Genellemenin verdiği yetkiye dayanarak yaptığım çıkarımın, sahip olduğum kanının kırgınlığındayım kendime. Duygu yelpazesini kendime tuttuğumda bana esen en sert rüzgardayım; öfke yelleri dalgalanıyor içimde.

En sevdiğim kitabevindeyim. Elimde kahvem önümde kitabım…

Bağdat Caddesi’ndeki en sevdiğim kitabevindeyim… 80 gün sonra ilk kez evim dışında bir yerde oturuyorum. Elimde kahvem, önümde kitabım, bir de yeni kalemim var önemli bulduğum yerleri çizmek üzere aldığım. Kahveden ilk yudumu alıyorum, yanımda caddede sık sık karşılaştığım ve her karşılaştığımda mutlaka selamlaştığım bayrak, tesbih, çakmak satan, renkli gözlü, sevecen, konuşamadığı için konuşkan olmadığından neredeyse emin olduğum amca beliriyor. Selamlaşıyoruz yine ama bu kez pandemi sebebiyle el sıkışamıyoruz, dirsek temasıyla sosyal mesafeyi koruyoruz.

Ön yargıda ve utanç birleşip düğüm oluyor boğazımda.

Bana bir şey anlatmaya çalışıyor, anlayamıyorum. “Bozuğum yok” diyorum sanki benden istediği o olacakmış gibi düşünüp hazırladığım cevabı koyuveriyorum önüne. “Hayır” anlamında başını sallıyor, gözündeki hayal kırıklığını görüyorum. O an hissettiklerim içimde büyümeye başlıyor. Masadaki kalemi görüyor “Yazayım” anlamında işaret ediyor. “Yaz ama kitabım yeni, dur arkasına yaz” diyorum. Yeni kalemimle yeni kitabıma bana ağır bir yük bırakan o cümleyi yazıyor “İş yok!”. Meğer sadece konuşmak istemiş benimle, ben kendi beklentimle mesafelenmişim aramızdaki samimiyete.

Ah! Koca bir ah dedim cebinden çıkardığı mendille kalemi silip masaya geri bıraktığında. Ne yeni kitap, ne yeni kalem kaldı gözümde. Özür dileyemedim, hiçbir şey diyemedim hatta. Kendime kırgınlığım, utandığım ön yargım geldi düğümlendi boğazımda. Dilerim kendime ders çıkarabildiğim bir çözüme ulaşır bu düğüm.

2 Haziran 2020 sana bir utanç bıraktım.

Özür dilerim amca sana baktım ama seni göremedim, seni duydum ama dinlemedim.

Uzman Psikolog Sena Soysal

İstanbul Ataşehir Psikolog

Author: Sena Soysal

Ataşehir Psikolog Sena Soysal; İstanbul anadolu yakasında çalışmalarını sürdüren Klinik Psikolog Sena Soysal, Yeditepe Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik lisans eğitimini yüksek onur derecesiyle bitirmeye hak kazandı. Klinik Psikoloji yüksek lisans programıyla uzmanlığını tamamladı. Daha fazlası için : Klinik Psikolog Sena Soysal

One Reply to “Bir Utanç Hikayesi: İş Yok!”

  1. Bizi de ikirciklendirdiniz Sena hocam :\

Comments are closed.