Ne Okudum’da daha önce de yer alan bir terapist- yazar Ferhat Jak İçöz. Önceki kitabı Kendin Olmanın Dayanılmaz Hafifliği’nde varoluşsal sancılara yol açan bazı konulara detaylıca bakmıştı İçöz, Kendine Yabancı’da seans odası öyküleri ile karşımıza çıkıyor.
Bir terapist olarak ne zaman seans odası öykülerinin olduğu bir kitap görsem çok heyecanlanırım. Yazarı fark etmeksizin her birini alıp okurum. Ancak çok üzülerek söylüyorum ki çoğu büyük bir hayal kırıklığı ile yarıda bıraktığım kitaplar oluyor. Çünkü seans odası gerçekliğini yansıtmıyor… Ya okunma kaygısından ya da kurgu abartmasından hikayeler bir türlü gerçek terapiye dair doğru aktarımı sağlayamıyor.
İçöz’ün kitabı ise şimdiye kadar okuduğum seans odası öyküleri arasında gerçeği en iyi yansıtanı. Hem terapistin içindeki sesler hem de dışarıya aktardıkları gerçekten gerçek!
Eğer bir seans nasıl olur, içeride neler konuşulur, nasıl ilerler diye merak ediyorsanız Kendine Yabancı çok doğru bir referans olacaktır.
Her seans terapistin ekolüne, danışanın hikayesine göre elbette değişir. Okurken yazarın Varoluşçu bir terapist olduğunu ve seansların akışının o çerçevede ilerlediğini de hatırlatmak isterim.
Bir çırpıda okunan ancak sindirmesi daha uzun zaman alan bir kitap Kendine Yabancı. Keyifli okumalar dilerim.
Kitaptan bir alıntıyla yazıyı sonlandırıyorum.
“”Neden”. Sanki nedenini bulursak bir şeyleri çözebileceğimize çok inanıyoruz. Ama insanlar için işler bu kadar düz hesap değil. Çünkü bize dair hiçbir şeyin bütünüyle kavrayabileceğimiz bir “nedeni” yoktur. Daha doğrusu vardır ama biz hepsini anlayamayız. “
Klinik Psikolog Sena Soysal
İstanbul Ataşehir Psikolog
