Son zamanların en çok zorlanılan konusu bağımlılık… Peki ya aileler madde kullanımını nasıl etkiliyor? Ailelerin madde kullanımına dair tutumları, gençlerin davranışlarını belirlemede son derece önemlidir. Örnek olarak ailenin alkol ya da çeşitli ilaç kullanma akışkanlıkları, problem çözme yöntemleri, gençlerin davranışlarının şekillenmesine katkıda bulunmaktadır.
Aile İlişkileri, Anne- Baba Tutumları
- Aile içerisinde kronik çatışmaların yaşanması, bu çatışmalar neticesinde sıklıkla negatif hislerin bildirilmesi, aile bağlarının zayıflığı gibi aile içi ilişkilerin kalitesini belirleyen etkenler de madde kullanımı ile ilişkili faktörlerdendir.
- Sık sık negatif duyguların yansıtıldığı, sözel ödüllendirmenin zayıf olduğu ailelerde büyüyen çocukların daha düşük özgüvene sahip oldukları ve madde kullanımı konusunda da öz güvensiz tutumları nedeniyle hayır demekte zorlandıkları belirtilmektedir.
- Ebeveynler ve çocuk arasındaki ilişkinin kalitesi, çocuğun topluma uyumunu belirlemektedir. Çocuk gelişiminde ailenin tutumunun besleyici, denetleyici, destekleyici niteliği gencin gelecekteki davranışlarını belirleyen önemli etkenlerdendir. Ebeveyn tutumunu belirleyen davranışlara örnek olarak, çocuğun kapasitesine uygun isteklerde bulunulması, kuralların belirlenmesi, disiplin yöntemleri ve aile desteği verilebilmektedir. Böylelikle çocuğun daha işlevsel ve nitelikli yaşam standartları belirlemesi mümkün olacaktır.
Madde Kullanımı Risk Faktörleri
- Anne ve babanın boşanması, ayrı evlerde yaşaması gibi ailenin bütünlüğünü sarsan etkenler de uyuşturucu kullanımı için risk faktörü olarak belirlenmiştir. ABD’de yapılan araştırmalar, eroin bağımlılarının %50’sinin boşanmış ailelerin çocukları olduğunu göstermektedir.
- Ebeveynlerin beraber oldukları durumlarda ise aile içi ilişkilerin sorunlu olduğu, ebeveynlerden birinin bağımlı ile daha ilgili olduğu anca diğerinin mesafeli ve cezalandırıcı bir rol üstlendiği bildirilmiştir.
- Büyük bir kısmı alkol bağımlılarının eşleri ile yapılmış olan bağımlılık ve evliliğe etkileri konulu çalışmalarda; bağımlılığın evliliği birçok yönde olumsuz olarak etkilediği tespit edilmiştir. Eşlerden birinin bağımlı oluşu ile beraber evlilik içi beklenen rollerde farklılıklar oluşmakta, evlilik tekrar yapılanmaktadır.
- Bağımlılık, eşler arası iletişimde denetim mekanizmasını devreye sokarak çok özellikli bir ilişkinin inşasına neden olmaktadır. Yuvanın korunması, çocuklarla ilgili sorumluluklar gibi sistemi sürdüren birçok görev, bağımlı olmayan eşin omuzlarına yüklenmektedir. Bağımlı olmayan eş, aile sisteminin sürdürülmesini tek başına sağlar hale gelmektedir.
- Bağımlılığın sonucu olarak ailevi, kişisel, sosyal ve mesleki sorunlar arttıkça, eşlerde psikiyatrik belirtiler ortaya çıkmaktadır. Bağımlıların eşleri ve ebeveynleri üzerine yapılmış olan bir araştırma sonucunda, örneklemin tümünde uyum bozukluğu olduğu tespit edilmiştir. Eşlerde belirgin olarak distimik bozukluk öne çıkmaktadır. Dolayısıyla hem madde kullanımının aile işlevselliğine olumsuz etkisi hem aile işlevselliğinin madde kullanımında önemli etkisi vurgulanabilmektedir.
Tüm bu bilgiler ışında, madde kullanımı olan bağımlıların hem tedaviye uyumlarını belirlemede, hem de madde kullanımı eğiliminde risk faktörü olarak saptamada ailevi faktörlerin değerlendirilmesinin şart olduğunu söylemek mümkündür.