Ne Okudum’ a verdiğimiz ara varoluş sancılı bir Kundera romanı Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği ile sona eriyor.
Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği 1960-70 yılları Sovyet rejiminin politik görünümü içindeki dört ana kahraman ile gidiyor. Kitapta felsefe, sanat, tarih, sosyoloji, psikolojiye dair pek çok yorumlama var.
Tomas, Tereza, Sabina, Franz kitabımızın ana karakterleri. Hepsi de insan olmaya dair yükleri bize yansıtıyor.
Kitap okuması kolay bir kitap dersem sizi kandırmış olurum. Kimi zaman aynı yeri birden çok kez okumayı gerektiriyor.
Özgürlük, aşk, ağırlık, hafiflik , cinsellik kavramlarını sorgulamaya iten romanı okumak zihninizde yeni kapılar açacak.
Yazıyı kitaptan alıntılarla bitirmek isterim.
“Hüzün, son duraktayız demekti. Mutluluk, birlikteyiz, demekti. Hüzün biçimdi, mutluluk içerik. Mutluluk hüznün uzamını dolduruyordu.“
“İnsanlar genellikle dertlerinden kurtulmak için geleceğe kaçar; zamanın yoluna düşsel bir çizgi çeker bu çizginin ötesinde o anki dert ve sıkıntılarının sona ereceğini sanırlar.“
“Ama güçlüler güçsüzleri incitemeyecek kadar güçsüz olunca, güçsüzler çekip gidecek kadar güçlü olmak zorundaydılar.“
Klinik Psikolog Sena Soysal
İstanbul Ataşehir Psikolog